5 Eylül 2022 Pazartesi

2050’YE DOĞRU KÜRESEL EĞİLİMLER Dünyayı ve insanı şekillendirecek 6 mega trend


Bilgehan Gürlek

bilgehangurlek@gmail.com

 Roland Berger Enstitüsü (RBI) tarafından yapılan çalışmada 2050 yılına kadar dünyayı şekillendirecek küresel çaptaki eğilimler (“megatrend”ler) altıbaşlık altında özetlenmekte: “İnsanlar ve Toplum”, “Sağlık”, “Çevre ve Kaynaklar”, “Ekonomi ve İş Dünyası”, “Teknoloji ve Yenilik (İnovasyon)”, “Politika ve Yönetişim”(1). Öne çıkan eğilimler ve önerilerden bazılarına göz atmaya çalışalım:

Çevre ve Kaynaklar

Karbon salımının azaltılması için bölgesel ve yerel üretimin artması, akıllı kent uygulamalarının ve yenilenebilir enerji kullanımının ağırlık kazanması beklenmekte. Bu çerçevede, tüketimin- özellikle et tüketimini- azaltılması gereği vurgulanmaktadır. Küreselleşmedeki yavaşlamaya ve yerel üretimin önem kazanmaya başladığına dikkat çekilmektedir. Su, gıda ve enerji kaynaklarının yeterliliğinin yanısıra; berilyum, lityum, platinyum, bor vb. 30 kritik hammadde gereksiniminin karşılanabilmesinin  oldukça önem kazanması ve 2050 yılına kadar sayısal (dijital) ve yeni teknolojilerce ihtiyaç duyulacak kritik hammadde miktarının 10 kat artması beklenmektedir.

Teknoloji ve Yenilik

Yenilik ve teknolojinin verimlilik, gelişme ve refah için temel itici güçler olduğu belirtilerek, yenilik başarımı yüksek ülkelerin kişi başı ulusal gelirlerinin de yüksek olduğu istatistiklerle gösterilmektedir. Bu bağlamda, yeni teknolojilere yapılacak yatırımların giderek artacağı kestirilmekte. Küresel düzeyde yapay zeka yatırımları teknolojiye yapılan yatırımlar arasında en başta geliyor: 2019’da 23 milyar dolar olan yapay zeka yatırımlarının 2024’lerde 110 milyar dolara ulaşması beklenmekte. 2060’larda makinaların % 50 olasılıkla her işi, insandan daha iyi ve daha az maliyetle gerçekleştireceği tahmin edilmekte. Yapay zeka ve makinaların yakın gelecekte başarabileceklerine ilişkin bazı örnekler şöyle: 2028 yılı dolaylarında 5 km’lik bir koşuda robotların insanları geride bırakması olası. 2049 yılında yapay zeka çok satan (bestseller) bir roman yazabilecek. 2140’lı yıllarda ise tüm mesleklerde tamamen otomasyona geçilmiş olacağı kestirilmektedir.

Politika ve Yönetişim

Yapay zekanın daha çok yaşamımıza girmesinin getireceği yararların yanısıra olumsuz etkileri de olabilecektir: ortaya çıkabilecek sorunlardan birisi de geliştirilen araçların otoriter amaçlar için kullanılması ve demokrasilerin daha otoriter yönetimlere dönüşmesidir. Son yıllarda otoriter eğilimler yükselirken, demokrasiye karşı memnuniyetsizlik artmaktadır. 2024 yılı bir çok ülkede meclis veya başkanlık seçimlerinin yapılacağı bir yıl olması nedeniyle küresel demokrasi için önemli bir yıl olarak tanımlanmış. Her ne kadar Türkiye’den söz edilmemiş ise de, 2023 yılının ülkemizde yapılacak - daha erkene alınmazsa - seçimler nedeniyle demokrasimizin geleceği açısından yaşamsal olduğunu belirtelim.

 

Geleceğe dönük yeşil ve sayısal bir Avrupa hedefleyen AB’nin yaptığı “stratejik öngörü” çalışmasında(2) ise üç anahtar eğilim öne çıkmakta: iklim değişikliği, sayısallaşma (dijitalleşme) ve demokratik değerlerde gerileme. AB’nin 2050’lerde küresel liderliği güçlendirmek için belirlediği 10 stratejik alan arasında sağlık, gıda sürdürülebilirliği, hammadde tedariği, karbondan arındırılmış enerji, yapay zeka teknolojileri  yer almakta.

Yukarıdaki her iki çalışmada sözü edilen eğilimler ışığında iklim değişikliği ile sürdürülebilir çevre ve kaynakların, demokrasilerin geleceğinin, teknolojik yenilikler çerçevesinde insan- makinalar arası rol dağılımının önümüzdeki yıllarda dünyanın gündemindeki önemini giderek arttıracağı söylenebilir. Yapay zekanın ve makinaların insanın yaptığı işleri devralması ile kısa erimde oluşacak “teknolojik işsizlik” en büyük sorunlardan biri olacak gibi. En başta, el becerisi gerektiren işlerde yoğunlaşacak otomasyon en çok GSYİH’sı düşük, el emeğinin ağırlıklı olduğu ülke ekonomilerini daha çok etkileyebilecek. Sonraki aşamalarda, bilişsel ve zihinsel becerilerin de yapay zeka tarafından kazanılması söz konusu. Bu durumda, insanın yaşamı üzerindeki kontrolü kaybetmesi olasılığı var.

İnsanın hem akılcı, hem duygusal-sezgisel yeteneklerini karar mekanizmalarında kullanabilmesi yapay zekaya göre en önemli üstünlüklerinden biridir. Diğer yandan, yapay zekanın duygusal becerileri kazanabilmesi, “sistem yaklaşımı” na ve yaratıcı yeteneklere sahip olup olamayacağı bilim çevrelerinde tartışılan bir konudur. Yapay zekanın duygusal-sezgisel yetenekler edinmesi ve işlemsel zekadan genel zekaya evrilmesi durumunda, insanın tamamen makinalara teslim olması tehlikesi olasılıklar içerisindedir. Dünya Ekonomik Forumu (WEF)’nca yapılan bir araştırmanın (3) “genç insanlar algoritmalara daha çok güvenmekte” saptaması, insanların bu sonuca istekli de olabileceğini işaret etmesi bakımından dikkat çekici.

Önerilen çözümler ne ?

Yapay zeka ve makinaların insanın denetimini ele geçirmesi olasılığına karşı insana öncelik veren stratejilerin öne çıkarılması, yapay zekanın insanlığın ortak yararı için geliştirilmesi, önerilen çözümler arasındadır. Bazı alanlarda insan/çalışan yararına otomasyonu özendirmekten kaçınmak kısa erimde yarar sağlayabilir. İnsansız bir teknoloji değil, teknolojinin insanın hizmetinde ve denetiminde olacağı bir yaşam için çaba gösterilebilir. Karmaşık sistemlerde salt verilere dayalı akılcı yaklaşımların yeterli olmayabileceği göz önüne alınarak, insanın duygusal ve sezgisel yönünün karar mekanizmalarında etkinleştirilmesi ile makinalarla, teknolojinin esiri olmadan ve işbirliği içinde bir birliktelik gerçekleştirilebilir. Sözü edilen teknoloji, yapay zeka ve iklim değişikliği  vb. alanlarındaki olası eğilimlerin yaratabileceği sorunlara karşı gelecekte yeşil bir ekonomi, insanın hizmetinde bir teknoloji ve daha demokratik toplum için insan-makina-doğa birlikteliğini odağına alan “sistem yaklaşımı” çözümlerinin öne çıkması beklenir.

 

Kaynakça:

(1)    2050 six megatrends that will shape the world, December 2020, Roland Berger Institute (RBI)

(2)    https://ec.europa.eu/info/strategy/strategic-planning/strategic-foresight/2021-strategic-foresight-report_en

 

(3)    https://www.weforum.org/press/2021/08/young-people-have-more-faith-in-algorithms-than-politicians-

**Herkese Bilim Teknoloji (HBT)dergisi 30 eylül 2021 tarihli sayısında yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder