6 Temmuz 2016 Çarşamba

Yenilik, Kurumsal Yetenekler ve Sistem Yaklaşımı

T.Bilgehan Gürlek
Endüstri Yük. Mühendisi
bilgehangurlek@gmail.com

Üretkenliğin arttırılmasında, insan kaynaklarının eğitimi, yenilik (inovasyon) ve Ar-Ge’ye yapılan yatırımlar önemli olmakla birlikte tek başına yeterli olmamaktadırlar.  Yönetsel süreçler, örgütsel yapılanma ve karar verme mekanizmaları geliştirilip yetkinleştirilmeden elde edilecek üretkenlik artışları sınırlı kalmaktadır. Ar-Ge ve yenilikçi çabaların başarıya ulaşması için; inovasyon yönetiminde “sistem yaklaşımı” nın kullanımı göz ardı edilemeyecek bir noktadır. Ar-Ge ve inovasyon hedeflerine ulaşılabilmesi için yapılan kamu ve özel kesim yatırımlarının ve sağlanan finansal desteklerin tek başına- sistemin diğer ögeleri göz önüne alınmaksızın- sağlayacağı gelişme ve sonuçların kısıtlı olması kaçınılmazdır. Salt desteklerdeki artışla elde edilecek geliştirme ve sonuçların yetersizliğine ve sınırlılığına örnek olması açısından 12 Ocak 2014 tarihinde basında çıkan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı’nın “para var, proje yok” açıklaması verilebilir. Kamu kaynaklarınca sunulan finansal destek miktarlarının giderek arttırılmasına karşın, firma ve kuruluşlarca geliştirilen proje hacminin(burada salt nicelik açısından bir değerlendirme yapılmakta, nitelik değerlendirmesine hiç girilmemiştir) oldukça yetersiz kalmış olması, var olan kapasitenin yeterince değerlendirilememiş olması sorgulanmaya değer bir konudur. Bu konuda gelişme sağlayabilmek için, öncelikle yenilik sürecinde yer alan  kuruluşlarda yenilik ve Ar-Ge gereksinimi bilinci, farkındalığı yaratılmalı ve yeterli istem (talep) oluşturulmalıdır. Sonrasında, konulan hedeflere ulaşmada etkili olabilecek içsel ve dışsal ögeler bütünsel bir bakış açısıyla ele alınmak durumundadır. Bu öğelerin en başta gelenlerinden birisi de şu ana kadar ülkemizde yeterince üzerinde durulmayan, kurumsal bellek diye de niteleyebileceğimiz “teknolojik ve kurumsal yetkinlikler” dir. Ar-Ge ve inovasyon yatırımları,  ancak kurumsal yetkinliklerin yükseltilmesi ile desteklendiği durumlarda üretkenlikte ilerlemeler sağlanabilmektedir.
Yeni bir fikrin ortaya çıkması, ürünün geliştirilmesi, kullanıma sunumu vb. şeklinde özetlenebilen inovasyon sürecinde; “yönetsel etkinlikler”, “yürütülen projeler” ve “destek etkinlikleri” başlıca içsel ögeler arasındadır. Karşılıklı etkileşim içinde bulunulan önemli bir dış etken ise “ işbirlikleri ve ağ yapılanmalar” dır. Bu öğelerde içerilen “kurumsal ve teknolojik yetenekler” temel olarak üç alt başlıkta incelenebilir: İnsan kaynakları (İK), Kurumsal Yetenekler, İşbirlikleri ve Ağ Yapılanmalar.
Teknolojik yeteneklerin firma ve kuruluşlarca yurt içinde geliştirilmeleri temel olmakla birlikte, makinalara ve donanıma gömülü olarak ve bilgi teknolojileri olarak yurt dışından transfer edilmek yoluyla edinilmeleri de mümkündür. “Kurumsal yeteneklerin” ise bir kısmının ülke dışından edinilmesi olanaklı olmakla birlikte, önemli bir bölümünün aktarımı (transferi) çok güç, hatta olanaksız olup; ülke içindeki sanayi kuruluşları (firmalar) , üniversiteler ve araştırma kuruluşları tarafından özellikle geliştirilmesi gereği, olmazsa olmaz bir koşuldur.  Özellikle, insan kaynakları, yönetim yetkinlikleri benzeri kurumsal yetenekler ile işbirlikleri ve ağ yapılarda saklı yeteneklerin aktarımı oldukça güçtür.