Büyüme ve gelişmeyi doğal kaynakların
tüketimine bağlı olmaktan kurtaracak,
dolayısıyla olabilecek olumsuz çevresel etkileri önleyecek anahtar etkenlerden
biri “yenilik”(inovasyon) tir.
T.
Bilgehan Gürlek
Endüstri
Yük. Mühendisi
bilgehangurlek@gmail.com
Avrupa Birliği (AB)’nin 2
Aralık 2015 tarihli “Döngüsel (Circular) Ekonomi Paketi” (1) doğal kaynak
kullanımını ve atıkları azaltan, geri dönüşümü olabildiğince özendiren önlemler
içermekte. Döngüsel Ekonomi ile üretim sürecinde kullanılan hammadde ve doğal
kaynakların kullanım ömrü tamamlandığında ürün yaşam döngüsüne geri
kazandırılarak tekrar kullanılabilmesi, böylece tüketimlerinin en aza
indirilmesi amaçlanmaktadır.
Yanısıra, sürdürülebilir
ürün ve hizmet üretiminin toplumsal gereksinimlerle bütünleştirilmesi ile
“yeni” iş alanlarının yaratılabileceği düşünülmekte. Sadece “atık yönetimi”
uygulamaları sonucunda 2035 yılına kadar doğrudan 170 000 iş yaratılması
öngörülmekte.Ayrıca, çevreyi korumaya yönelik olarak karbon salınımlarında
önemli mikarlarda düşüşün sağlanması planlanmakta.
Döngüsel
ekonomi : Hedef
Döngüsel Ekonomi, temelde
kaynak verimliliğinin yükseltilmesi hedeflerine bağlı olarak ortaya çıktı:
hammadde, enerji, su, toprak gibi doğal kaynakların tüketimine dayalı bir
ekonomik büyüme ve gelişmeden vazgeçmek- ya da tüketimini en aza indirmek-
Döngüsel Ekonomi’nin en başta gelen amaçları arasındadır. Önümüzdeki 20 yıl
içerisinde var olan büyüme hızları sürdürülürse yerküremizin sunabileceği
kaynak kapasitesinin üç katı bir tüketimin insanlık tarafından gerçekleştirilmek
isteneceği beklenmekte. Bu kestirim gözönüne alındığında, ekonomik gelişmenin
kaynak tüketiminden bağımsız kılınması hedefinin ne kadar önemli olduğu anlaşılır.
Kaynakların akıllı kullanımı çevrenin korunmasını sağlarken, iklim
değişikliğinin yavaşlatılmasına da katkıda bulunacaktır.
Doğal
kaynakları tüketmeyecek bir ekonomi
Büyüme ve gelişmeyi doğal
kaynakların tüketimine bağlı olmaktan kurtaracak, dolayısıyla olabilecek
olumsuz çevresel etkileri önleyecek anahtar etkenlerden biri
“yenilik”(inovasyon) tir. Günümüz ekonomisinde “iş modelleri” genellikle
doğrusal modellerdir: kısaca, üret-kullan-at çizgisinde tanımlanan bir işleyişi
içermektedir. Döngüsel Ekonomi ise doğal kaynak ve girdilerin geri dönüşüm ile
yeniden kullanım sürecine sokulduğu bir yapı hedeflemektedir. Döngüsel düşünme
ile birlikte teknolojik yenilik ve ürünlerin yanında yeni “iş modelleri”nin de ortaya
çıktığı görülmekte: AB’nin Ufuk 2020 (Horizon 2020) adlı araştırma ve yenilik
çerçeve programı altında desteklenen; bir işletmenin çıktılarının başka bir
işletmede girdi olarak kullanılmasını sağlayacak endüstriyel ortakyaşam (symbiosis), akıllı kentler (smart cities) gibi kaynak verimliliğini arttırıcı
yenilikçi projeler bu bağlamdaki önemli örneklerdendir.
Verimlilik
ve Yalın Düşünce
Kaynak verimliliğinin
arttırılmasında bir diğer anahtar öge “Yalın Düşünce”dir. Verimliliğe dayalı
inovasyon diye tanımlanabilecek Yalın
Yenilik kaynak israfını en aza indirerek en çok çıktının elde edilmesine yönelik
yöntemleri insanı öne çıkararak uygulamakta. “Yalın Yenilik”te insana
yatırım , daha az kaynak tüketimi ve çevresel sürdürülebilirlik
vurgulanmaktadır. Güncel olan “Endüstri 4.0” çalışmalarında sıkça sözü edilen
teknoloji boyutu ve sayısallaşma (digitalleşme) dönüşümlerinin; süreç ve sistemler
yalınlaştırılmadan- israf yok edilmeden- gerçekleştirilmesi durumunda “israfın
otomasyonu”na yol açması olasılığı yüksektir. Sayısal teknolojilerin
yaygınlaşması ile birlikte çalışanlar üzerinde verimlilik baskısı artmaktadır: bir çeşit “Digital Taylorism” (3)
diye adlandırılan serbest, bağımsız ve proje temelli çalışanların
başarımlarının anında (online) ve sayısal ortamda sürekli olarak
değerlendirildiği ve yarıştırıldığı iş ortamları çalışanlar üzerinde olumsuz
etki ve baskılar oluşturabilecektir. Yalın Yenilik ve Yalın Yönetim israfı
yokederek, önceliği insana vererek ve
kaynak verimliliğini arttırarak otomasyon, sayısallaşma ve “Endüstri 4.0” ile
oluşacak üretim ve iş ortamlarındaki değişimlere olumlu katkıda bulunabilir.
Kaynak verimliliğinin
yükseltilmesi ve doğal kaynak tüketim hızının düşürülmesinde etken ögelerden
biri de bütüncül düşünme ve sistem yaklaşımıdır.Salt teknolojiye yapılacak
yatırımlarla istenilen verimlilik artışlarının sağlanamayacağı “Endüstri 4.0”
dönüşümünde dikkate alınması gereken bir noktadır: Yönetim alt yapısı,
süreçler, insan-teknolojik yapı etkileşimleri, kültürel yapı bütünleşik olarak
ele alındığında toplam kaynak verimliliğinde ilerlemeler sağlanabilecektir. Bu
yaklaşıma güzel bir örnek Japonya’nın ülke çapında ileri teknolojiler ve toplum
bütünleşmesini hedefleyen “Toplum 5.0” programıdır (2). Japonya bu programla “Endüstri
4.0”e koşut olarak süper akıllı toplumu
(super smart society) oluşturmayı amaçlamaktadır. AB’nin akıllı büyüme programları ile insan yeteneklerine ve eğitime
yatırım yaparak daha nitelikli ve daha çok iş yaratılmasını hedefleyen kapsayıcı büyüme (inclusive growth)
strateji ve yaklaşımları insan-toplum-büyüme bütünleşmesi çerçevesinde
verilebilecek diğer örneklerdendir.
Ve
ülkemiz...
Ülkemizde otomasyon,
sayısallaşma, robotlar vb. teknolojik boyutların
öne çıkarıldığı “Endüstri 4.0” tanıtımlarına son günlerde oldukça sık olarak
rastlamaktayız. Bu aşamada, bilim-teknoloji-sanayi-toplum-çevre
bütünselliğini ele alan çalışmaların da gerçekleştirilmesi ve toplumun
geleceğine yönelik neler yapılmasının tartışılmaya başlanması yararlı olmaz mı
? Döngüsel ekonominin, kaynak verimliliğinin arttırılması ve çevrenin korunması
ile birlikte doğuracağı sosyal yenilikler,
insan-teknoloji etkileşimleri, yeşil ve yalın yönetim sonucu oluşacak iş modeli
yenilikleri mercek altına alınması gereken önemli alanlar olarak önümüzde
durmaktadır.
2)
Toward realization of the new economy and
society, April 19,2016, Keidanren (Japan Business Federation)
3) http://knowledge.insead.edu/blog/insead-blog/how-to-share-the-benefits-of-technology-
4678#SOO2VW93Ys7UQAdH
* "Herkese Bilim Teknoloji" dergisi 8 aralık 2017 tarihli sayısında yayınlanmıştır.
4678#SOO2VW93Ys7UQAdH
* "Herkese Bilim Teknoloji" dergisi 8 aralık 2017 tarihli sayısında yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder